Harika bir akşam yemeğinin
arkasından, sıra gelir Türk kahvesine. Bakır cezvelerde, bol köpüğüyle kişi
adedince hazırlanır. Günün yorgunluğunu üzerinden atmanın en kolay yoludur,
özenle hazırlanmış bu keyifli içecekler.
Dilekler
tutulur yürekten gelen duygularla, fincanlar kapatılır. Sıra gelmiştir kahve fallarına… Aslında inanmadığını
söylese de, birçok insanın ilgi alanına girer minik fincanın söyledikleri.
Aklımızda nicedir tuttuğumuz dileklere dair bir ipucu bekleriz falı
yorumlayanın ağzından. Yorumcumuz, bunu hissedercesine bir süre bakar
telvelerin şekillerine. Sonrasında da yoğun konsantresi ve en temiz
duygularıyla anlatır falın bize söylediklerini. Aslında oradaki kurumuş kahve
telveleri değildir yazgımıza dair emareler veren; zihnimizdeki nicedir
büyüttüğümüz duygu ve dileklerin enerjilerinin yansımasıdır.
Kahve falına gönül veren birçok insanın
yanı sıra, bu işi meslek hâline getirmiş kişiler de vardır. Her zaman işin
uzmanını bulmak zordur. Bu yüzden, içilen bol köpüklü Türk kahvelerinden sonra
falımızı yorumlayacak kimse olmasa da fincanlar kapanır, dilekler tutulur, bir
göz gezdirip ipuçları yakalamaya çalışmak da bize kalır. Yollar, haber
getireceğini umduğumuz kuşlar, çeşitli harfler görürüz sevgilinin isminin baş
harfini yansıtan, rakamlar belirir günü mü, ayı mı temsil ettiğini
bilmediğimiz.
Eğer kahve falına bakacak kimseniz yoksa
etrafınızda, haydi iş başına! Biraz adapte olmak, biraz hayal gücü…
www.fiskosta.com
www.fiskosta.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder